29 Mayıs 2012 Salı

açılı poz

tamamen ön açıdan çekilmiş fotoğraflara hemen açılı poz veren kızlara bayılıyorum, o kadar tatlı-o kadar tatlılar ki insanın yanağından kesme alası gelio..
oradaki motivasyon nedir allaşkına bi söyleyin ya!! önden çirkinsiniz de ancak yandan mı gideriniz var, yoksa yandan sexy olduğunuzu mu düşünüyosunuz??
off baya antipatik oluyosunuz yaa..
hadi 90'larda falan yüksek belli kot etek gibi hepimizin utandığı ama yaptığımız şeyler arasında olabilir bu, ama 2012'de yaşı 30'a dayanmış kızlarda hiç hoş olmuyor söyliyim..
menopoza süper mini etekle giren kadınlar kadar gülünç hatta..
bu pozu tam anlamayanlar için eltim E.B. ile ufak bir demo hazırladık:
bkz. görsel #1
gördüğünüz gibi gayet primitif bir geometri bilgisiyle kameranın aslında tam karşıda olduğunu ve belden dönme yapılmaması halinde de gayet düz bir resim olması gerektiğini anlayabilirsiniz..
ama heyecan yumağı karakterlerimiz belden birbirlerine doğru 90'a yakın bir açıyla dönmek suretiyle tatlılıklarına tatlılık katıyorlar..

bunun bir ileri sayfası, aynı pozu peace işaretiyle vermektir ki bu da bir altın vuruş değerindedir, tadından yenmez..
canlarım benim..
çevrenizde bu hataya düşen tanıdıklarınız varsa, uyarınız, rencide ediniz..

gencin ve gençliğin dostu,
MyMüjjjj

28 Mayıs 2012 Pazartesi

ine rileyşınşip

insanoğlunun aşıkken türlü türlü saçmalıklara adını altın harflerle yazdırabileceğini biliyorum..
ama bu "ine rileyşınşip" moduna geçişi en az foursquare kadar anlamıyorum!!
"heeyy bakın benim sevgilim var, ona göre efendi olun" mu demek??
"oha benim bile sevgilim var" mı demek??
"eski sevgilim ve onun paçoz arkadaşları görüyo musunuz sevgili yaptım, mutluluktan geberiyorum" mu demek??
yoksa gerçekten süper naif bir şekilde çiftlerin birbirlerine gösterdikleri basit bir bağlılık ifadesi mi??

şu an bu modda olan arkadaşlarımı asla eleştirmek için yazmıyorum, sadece çok samimi bir şekilde ruh halini anlamaya çalışıyorum..
zira eleştiriceksem lafımı esirgemeden çatır çatır itin götüne sokar sokar çıkarırım bilirsiniz..
fakat ben yıllar yılı olan sevgilimde bile bu moda geçmeyi hiç aklımdan geçirmedim, hatta bence o da geçirmedi ki bunu dillendirmedi..
ya da belki de aklımıza gelicek kadar ine rileyşın diildik kimbilir..

ne diyim ki..

günlerdir, hatta haftalardır üzerimde bi bişi yazamama hali, söylicek bi lafım olmaması hali falan..
hayret bana..
normalde her zaman söylicek lafım, çemkirecek bir yerim varken haftalardır bu halim hoş diil söyliyim sinirleniyorum..
halbuse hayatım da boş diil, deli gibi geziyorum, bodrum senin-nişantaşı benim eve girmiyorum ama yazıcak bişi yok..
ha bi tek cuma akşam casita'daki manyak var..
onu anlatiyim bari:
eltim E.B. ile Cuma akşamı halkla kucaklaşmak için, biraz da Anadolu insanının samimiyetini hissetmek için Casita'ya gittik -  mantı istersem Casita'ya giderim, öyle fakir gibi Emine Ana falan gibi yöresel yerlere asla gitmem, Anadolu insanı dediysem de o kadar diil.. benim için en doğu nokta Bodrum'da biter..
herneyse..
yemek bitti, ben makyajımı tazelemek için tuvalete gittim..
her mekanda olduğu gibi burada ortak kullanımda bir tane hilton lavabo, büyük bir ayna var ve bir de tuvalet kabini var..
tuvalete bi kadın girdi ve beni görünce şarkı söylemeye başladı..
önemli detay: içeri girdiğinde şarkı falan söylemiodu..
neyse ben de "karı manyak" diye düşündüm ama çok da üstünde durmadım..
-karı lafına kıl olanları da hiç anlamam, yeri geldiğinde çok komik bi laf bence-
ama asıl altın vuruş hemen arkasından geldi:
kadın kabinin kapısını açtı ve klozete (bebek sevme ses tonuyla) "AY SENİN TUVALET KAĞIDIN MI BİTTİ" dedi!!!!
ya ben deliriyorum, ya insanlık..
tam emin diilim..
allahım sen beni koru lütfen, teşekkürler, amin..

bi de bu sabah bizim kurumsal her türlü ihtiyacımızı (kalem dahil) girip onaylanmasını beklediğimiz sistemden "delegasyon talebiniz onaylandı" olarak gelen maili "depresyon talebiniz onaylandı" olarak okudum ve hiç şaşırmadım..
hatta "oley be, demek bugün gönlümce camdan dışarı bakabilirim, dalıp dalıp gidebilirim, oh bi de shumi'm de yanımda olsa benden iyisi yok" diye 2 saniye düşündüm ve sonra yanlış okuduğumu anladım..
ama hakaten böyle depresyondayken falan depresyon talebi yapsak keşke, çok iyi olurmuş..
hatta bir yerde de o gün depresyonda olanların listesi olsa ve o gün onlara kimse bulaşmasa falan..
amaaaan benimki de hayal işte?!?!

sabah yediğim sıcak-fırından yeni çıkmış boyoz bile keyfimi yerine getirmedi.. şimdi toblerone'la kesişiyoruz..
sanırım benden hoşlanıo, az önce de bacaklarıma bakaren yakaladım tobi'yi..

neyse ben hunimi takıp biraz dışarda dolaniyim..

kib, öpt, baaaayy
?!?!

15 Mayıs 2012 Salı

eskiden ne güzeldi..

eskiden ne güzel çıkma teklifi diye bir şey vardı..
herşey netti.. herkes yerini biliodu..

ama şimdilerde bir muammadır gidio..
çıkıyo muyuz, çıkmıyo muyuz, biz kimiz, o kim!!!!
kimle konuşsam etrafımda aynı sorun..

nolur bu çıkma teklifi geri gelsin allam ve tarihin bu belirsiz tozlu sayfaları kapansın..
tenks, amin..

aşırı fanatik erkekler..

stadyum dışında tuttuğu takımın forması, havlusu, anahtarlığı, şapkası, herhangi bir aksesuarı taşıyan erkekleri çok itici buluyorum..
herşeyin bir yeri var..
eğer stadyumda ya da evde ya da restoranda ya da şampiyonluk kutlaması gibi futbolla ilişkili bir oluşumda değilseniz o formanın asla yeri yok beyler!!

hele ki plaja takımının havlusuyla gelen erkekler.. öğğkk!!
baya kötü..

buradaki amacım sizi futboldan soğutmak asla değil..
aksine futbol seven erkekleri pek severim, hatta halı saha grubu da varsa en makbulu..
zira ilkokul dönemim boyunca coğrafya atlasımın arka kapağında beşiktaş'ın teknik ve yedek olmak üzere tüm kadrosu yazılı biri olarak futboldan soğumanızı hiç istemem..
ama önemli olan ölçülü olmak tabi.. herşeyin yerini, zamanını doğru kestirebilmek vs..

nasıl ki sivil hayatınızda krampon giymiosanız, forma da giymeyin.. o mantık..
umarım bu örnekler sizde bazı ışıklar yakmıştır..

yaza henüz girdiğimiz şu ılıman günlerde birkaç erkek arkadaşımızı kurtarabilirsek ne mutlu bize..
bu hataya düşmeyelim, düşenleri uyaralım..

allahtan nişantaşı'nda yaşıyorum, heryer zengin ve asil kaynıyor da bu sefil görüntüye çok maruz kalmıyorum..
belki etrafımda polo forması giyen erkekler olabilir, ama ben de onları ralph lauren sanıyorum zaten..
çok tatlılar..