29 Eylül 2011 Perşembe

whats wrong with fatmagül?

öncelikle açık ve net söyliyim ki evet fatmagül izliyorum.
nee fatmagül müüaa demeyin sakın, perşembe akşamları tüm haftanın yorgunluğuyla koltuğa yayılıp mala bağlamak istiyorum, o sırada da fatmagül var izliyorum..
ayrıca biriniz de çıkın da o zaman perşembeleri gezdirin beni, o zaman söz izlemem..

neyse konuya geliyim..

bu fatmagül'ün eski nişanlısı matthew mcconaughey hani köylüydü??
herif bütün dizideki kadınları sıraya dizdi, kadınlar bu heriften vazgeçemio??
süper modern
inanılmaz bir diksiyon....
hangi köydensin sen matthew??

fatmagül'e gelelim..
madem yelkenleri suya indiricektin, niye tripten tribe koştun??
yok esmer çocuğa sokulmamalar, vermemeler, elletmemeler..
ama herif hapse girdi, hemen bir hallenmeler, titremeler falan
herif çıkınca bu fatmagül yine vermicekse hiç izlemeyelim artık, ay yapım sana sesleniyorum!!

neyse oldum olası zaten fakirli, köylü dizilerden hoşlanmam..
alternatifim olmadığı için buna da başladım.
ama aynı saatte başka kanalda yine aşk-ı memnu olsa yine onu izlerdim.. orada 2 çanta, 3 elbise görüyoduk vizyonumuz açılıyodu..

neyse..

sevgili ay yapım, yine bir zenginli, veliahtlı falan dizi yapsan da izlesek..
ama nolur kuzey-güney deme.. dizide herkesin zengin olduğu bir ortam istiyorum, hadi müştemilat falan onlar olsun OK ama başrolde istemiyorum..

gerekenin yapılmasını arz ederim..

vampir ibo

uzun zamandır düşünüyordum ama bugün sevgili ibo'nun vampir olduğuna karar verdim..
adam ölmüyo.
vuruyolar vuruyolar ölmüyo..
hatta ölmediği gibi sürekli de güçleniyo.. (bkz: son evlilik)
bir sonraki twilight filminde karlayl'ın grubu içinde ibo'yu da görmek dileklerimizle..

düşüncesiz temenniler

günlük hayatımızda, arkadaşlarımızın başına gelen mutlu haberlere kendimizce mutlu tepkiler veriyoruz ve onlardan da teşekkür mahiyetinde geri dönüşler alıyoruz.. hatta belki tebrik edilen ve geri dönüş yapan kişi siz bile olabilirsiniz.
burada iyi dileğe cevap verirken dikkat edilmesi gereken 2 durum var.

1-EVLENDİYSENİZ/NİŞANLANDIYSANIZ/ÇOCUĞUNUZ OLDUYSA: Burada eğer arkadaşlarınız çok ağır bir ruh hastalığı geçirmiyorsa sizi büyük ihtimal tebrik edecektir. Dikkat gereken konu burada başlıyor:
normalde kabul edilen tarz sizin de teşekkür etmeniz ve konunun kapanmasıdır.
ancak malesef bazen "darısı başına" talihsiz cevabı gelir ki o an arkadaştan da arkadaşlıktan da soğursunuz..
"darısı başına" ne yaa??
ben belki senden gizli evlendim ya da evlenmeden çocuk sahibi oldum ya da hiçbirini hayatımda istemiyorum-evlilik ve çocuk benim için bir kabus.. SANA NE????
ben grip olduğumda ve sen bana geçmiş olsun dediğinde ben sana darısı başına diyor muyum??
işte bu da o kadar itici bir davranıştır..

2-ARKADAŞINIZ YENİ SEVGİLİ YAPTIYSA ALTINA "MAŞALLAH ÇOK YAKIŞMIŞSINIZ" YORUMU YAPMAK: Bu en nefret ettiğim yorumdur. Bir gün sevgilim olursa ve altına bunu yazarsanız "müjde beni neden sildi acaba" diye kendinize sormayın sakın. bu yorum arkadaşınızı yeni sevgilisi ve hatta sevgilisinin arkadaşları önünde rezil etmekten başka bir şey değildir.
Örnek veriyorum.
Busesu sizin liseden arkadaşınız.
Toner ise yeni sevgilisi.
ve facebook'a resim koyuyorlar.
siz bunun altına "maşallah çok yakışmışsınız" yazarsanız, bunun türkçe meali şudur:
bizim arkadaşımız busesu all time abazadır, şu an sevgili yaptı diye bütün arkadaşları olarak sevinçten çıldırıyoruz.
Bu da Busesu'yu sevgilisi önünde rezil eder, "ulan amma erkek arkadaş meraklısı karıymış" pozisyonuna düşmesine neden olur..

biraz daha şuurlu bir hayat için dikkat edelim, ettirelim..

28 Eylül 2011 Çarşamba

iş hayatı dili

size iş hayatında başarılı olmanızda, saygı kazanmanızda yardımcı olacak bazı kalıplar, kelimeler ve kullanım şekillerini açıklayacağım.
1-REFER ETMEK: Türkçe bir cümle içinde kullanımı oldukça önemli bir kelimedir ve yerinde kullanılması halinde de prestij getirir.
Örnek: Metinde verilen bilgiyi refer edecek bir görsel seçebilirsek iyi olur..

2-HER ZAMAN EMİR İFADELERİNDE BİZ KALIBINI KULLANIN: Burada birisinden bir şey isterken demokratik görünmek için "biz" zarfını kullanın..
Örnek:
Sunumu yarın sabaha kadar hazırlayalım lütfen.
Türkçe meali: Ben şimdi çıkıyorum, sen de sunumu yarın sabaha kadar hazırla!!

3-İÇİN YERİNE MUTLAKA ADINA KELİMESİNİ KULLANIN: Bu şekilde yazdığınız cümleler daha saygın bir hale gelecektir.
Örnek: İş hedeflerimize ulaşmak adına bu adımı atmalıyız.

4-FİNALİZE ETMEK: Bitirmek sözcüğü yerine mutlaka finalize kelimesini kullanın, daha sofistike görüneceksiniz..
Örnek: Sunumu yarın sabaha kadar finalize edelim..
Bu cümlede 2 önemli fonksiyonu birarada kullandığımızdan etkisi 2 kat fazla olacaktır.

5- -YOR OLACAĞIZ: Bu çok önemli bir tense olduğundan sona sakladım.. Normalde direk GELECEK ZAMAN yerini tutsa da bu kullanımı tercih ederseniz iş hayatında daha hızlı dikkat ve de nefret kazanabilirsiniz..
Örnek: Toplantının verimi adına sunumu yarın sabaha finalize etmeyi hedefliyor olacağız.
İşte bu cümle ile de altın vuruşu yapıp, CEO'luğa giden basamakları koşarak tırmanabilirsiniz..

Sevgiler,
MyMujjjj

malesef buğra gülsoy röportajı

bugün sabah grip olmama rağmen neşeyle ve çılgın dedikodular beklentisiyle açtığım hurriyet.com.tr'de okuduğum buğra gülsoy (nam-ı diğer vural ya da güney) röportajı kanı beynime sıçrattı..
söyleyeceklerimden dolayı şimdiden özür dilerim, zira kendisini çok aşırı derecede sevimli bulan biri olan büyük hayal kırıklığı yaşadım.
sadece çok takıldığım 2 yerden bahsedeceğim.
*sevdiğim kızı doğduğum yerlere götürüp, büyüdüğüm mahalleyi gösterdim ne demek yaa.. hangi kız bundan etkilenir ki?? ayrıca neden bir insan evladı sevgilisinin doğduğu yeri görmek istesin, ona ne?? bu nasıl bir motivasyon, nasıl bir sevgi gösterisidir??
walla ben çok açık söyliyim eğer toskana'da üzüm bağları arasında bir şatoda doğan bir sevgilim olmazsa bu beni hiçççç ilgilendirmez..
*onu görür görmez çocuklarımın annesini olacak kadın dedim. arkadaşım sen seveceğin bir kadın mı arıyorsun? yoksa bir damızlık mı?? karşında bir insan var, bilmem farkında mısın!! benim kocam bu röportajı vermiş olsa net boşardım..
bu cümlenin türkçe meali şudur: sevgilim seni görür görmez üreme performansın, yumurtalıkların, rahmin ve tüm alt takımların gözlerimin önünden film şeridi gibi geçti..

off çok gerildim, en iyisi kendime bi içki aliyim..

27 Eylül 2011 Salı

kendine ismiyle hitap eden insan

kendi kendine bu ismiyle hitap eden insanları gerçekten anlamıyorum.
hemen bir örnek vereyim "ee eylül geldi müjde hemen grip oldu tabi"
burada bahsi geçen müjde ile onu çekiştiren kişi aynı müjde!!
yani aslında bu açıdan baktığımızda oldukça şizofren bir durumla karşı karşıyayız.
ancak sempatik olmak, sofistike görünmek isteyen zamane insanı bu hataya çok düşüyor.
unutmayın!! sizi deli sanarlar..
bir de yani niye!! eylül geldi klasik grip oldum demenin nesi kötü?? neden ille de zorlaştırıyosun??
yapmayalım yapanları uyaralım..

26 Eylül 2011 Pazartesi

modernlik ve godoşluk arasında çok ince bir çizgi var..

oldukça içli bir konuya geçtiğimin farkındayım.. ama öyle doluyum ki bu konuda..
yeni nesil erkekler çok şikayetçiyim söyliyim.
bu hipster modası çıktı çıkalı da mertlik bozuldu onu da söyliyim.
eskiden erkek arkadaşlar jestler yapardı, kıskanırdı, eve gidince ara derdi vb erkeksi hareketler yapardı.
ancak son yıllarda gördüğüm tüm ilişkilerde çiftten hangisinin kadın hangisinin erkek rolünde olduğunu algılamakta zorlanıyorum. kız arkadaşını merak etmek devri kapanmış, eve varınca ara'lar zaten yıllar önce bitti, çiçek mi o da nesi, bu kız bu akşam kızkıza taksim'e gitti acaba eve döndü mü, kaçırıldı mı, bu kız orospu mu oldu endişeleri yerini bir rahatlığa bıraktı ki sormayın..
ulan kızı ara bir sor lan..
kız tabiki eve güvenle gidecek mal!! senden önce her zaman gitmiş, senden sonra da değişen bir şey olmaz tabiki..
burada kıza sormanın altında yatan neden "seni merak ediyorum, önemsiyorum"dur her zaman..
buradan gerekli mesajı verdiğimi düşünüyorum..

hele ki babası ve abisi futbol hastası (ideali budur) bir insan olarak beni en üzen kısmı da artık erkekler futbol sevmiyor!!!! o ne la?? öyle erkek mi olur??
yok arkadaşım. her sağlıklı erkek lig tv ve kız arkadaşı arasında gelgit yaşamalı ve de önemlisi düzenli bir halı saha grubu olmalı..
çevremde yaptığım istatistikler sonucunda futbol seven ve halı saha grubu olan erkeklerin çok daha sağlıklı ilişkileri var.
çünkü bu bizim kızkıza alışverişe çıkmamız gibi onları rahatlatan, negatif uğursuzluklarını attıran bir aktivite ve bir olmazsa olmaz!!
alışverişten hiç hoşlanmayan, off kapat şu alışveriş sayfalarını, hadi çıkalım dükkandan diyen bir kız ne kadar sağlıksız ise futbolsuz bir erkek de o kadar sağlıksızdır.
işte kızlar, bu yazımda da sizinle altın bir kuralı paylaştım..
şimdi toparlayalım:
ilk date'de soracağınız en önemli sorular:
-eeee futbol sever misin?
cevap evet ise soru 2'ye geçin:
-öyle halısaha grubunuz falan var mı?
bunun da cevabı evet ise seviye tespit sınavı için hazırlıklara başlayabilirsiniz..
sakın unutmayın modernlik ve godoşluk arasında çok ince bir çizgi vardır!!!! karşınızdakinin modern mi, godoş mu olduğunu bu yazımdan sonra bir kere daha değerlendirin..

in chanel we trust

hayatında 319'dan başka oje sürmemiş hatta sürmeyi bile denememiş bir birey olarak sizlerle chanel'in yeni oje kreasyonunu tanıtmaktan onör duyarım..
keşke benim de pamuk ellerim olsaydı da sürseydim diye içimden geçirdim.. hatta gaza gelip sürmeyeceğimi bile bile bir tane alabilirim bile ama yine de siz karı milletiyle bunu paylaşmadan edemedim..
ulu isa şanel'i kutsasın, amen..
http://www.chanel.com/en_US/fragrance-beauty/Makeup-Nails-89313

akıllı telefondan monophonic'e uzanan yol..

bugün artık üzerimde nasıl bir uğursuzluk varsa 2 telefonum da aynı saat içinde bozuldu!!
cep telefonuna olan bağımlılığımı biliyordum, ama hep de bir yandan "amaan şeytan diyor ikisini de kapat kafanı dinle bir gün" diye içimden geçiriyordum.
ama iki telefonum da gittiği an anladım ki baya organ nakli yapmış gibi bir kolsuzluk, bacaksızlık hissi yaşadım.
surekli bbm'de, whatsapp'ta, facebook ve twitter'da ne kadar da popüler, sevilen bir insan olduğumu anladım ve kendimi bir an çok yanlız hissettim.
neyse iş telefonumu it'ye verdim.
sonrasında elimde avucumda kalan tek blekberimi de teknosa'ya götürdüm, başıma geleceklerden bihaber şekilde..
tabiki de müjde olarak sıradan bir telefonu tamire götürme süreci olmayacağını seziyordum ama bu kadarını beklemiyordum.
saolsun teknosa'da süper yardımcı bir çocuk denk geldi, hemen telefonumu aldı kayıt açtı falan..
bu sırada telefonumdan ayrılalı 30 saniye olmuştu ki allahım telefonsuz napıcaam şeklindeki haykırışlarım ve çocuğa "telefonunuzu kullanabilir miyim" yakarışlarım başladı.. çocuk da benim telefon bağımlılığımı anlamış olmalı ki size gecici olarak sadece sms atıp, arama yapabileceğiniz bir geçici telefon verebilirim dedi..ben de hemen olur olur olur olur diye atladım. oldukça nostaljik bir samsung'du gelen, monophonic melodiyle beni eskilere götüren.. ancak telefonu karıştırana kadar bunun bir sex telefonu olduğunu anlamamıştım..
bilirsiniz bir telefonla mesajlaştıktan sonra eğer o mesajları silmezseniz kartı çıkarsanız da mesajların karta kaydolmayan kısmı cihazda kalır. benden önceki çılgın tavşana da aynen böyle olmuş işte. henüz kimliği hakkında şüphelerim var. kadın da erkek de olabilir. zira hem gelen mesajlar hem de gönderilen mesajlar aynı numaradan gidiyor ve geliyor. sanırım kendi kendine mesaj atan bir manyakla karşı karşıyayım.. ayrıca da mesajlardan anladığım kadarıyla ya gay olmakla suçlanıyor (!) ya da birini suçluyor (!) ama herşeye rağmen oldukça da aktif bir cinsel hayatı var.. edindiğim diğer bilgiler 25 yaşında, nişantaşı'nda yaşıyor ve hemen hemen hep aynı yerlere gidiyoruz.. nedense aklıma bir an öldüren cazibe'deki glenn close geldi ama o 25 yaşında değil, dolayısıyla sorun yok?!?!
eğer bir gün yazımı okursa diye ona buradan teşekkür etmek istiyorum, gecemi şenlendirdin dostum.
ben de telefonu iade etmeden önce oldukça marjinal, ateşli, sansasyonel ve de traji-komik mesajlaşmalar yaratıp öyle iade edicem.. belki de şekilde bir community yaratırız kimbilir..