30 Nisan 2012 Pazartesi

derbi lanetim sürüyordu..

her zamanki gibi uğur-şans paritem yerlerde olduğundan geç başlayan süper final maceram ilk maçtan bitti.. ama aynı maça 2 kere gittiğimden belki de 2. defada bitti de diyebilirim..

süper final'in ilk maçı..
beşiktaş-galatasaray..
en sevdiğim kombinasyon..
hayatımda ilk defa Kazan'a gittim ve bir baktım kapıdaki görevli tanıdık :)
orada babamı görmüş gibi oldum..
kapılarda karşılanmalar, en iyi masalara oturtulmalar falan her şey rüya gibi..
motivasyon zirvede, kombinem zamanında gelmiş, herşey neredeyse mükemmel..
ve sahne 2:
ben inönü'nün bahçesinde gözyaşları içinde boy veriyorum!!

sonuç:
maç ertelendi..
ama bu arada ben dizime kadar sularda koştum mu, koştum!!

bu arada da önemli bir bilgi aldım, top sudan dolayı sahada zıplamazsa maç iptal ediliyormuş.. garip..

aradan 2 gün geçti.. bu arada ancak kuruduk falan derken hop pazartesi yine aynı motivasyonlayız..
ama bu sefer hava nefis..
biz de bunu fırsat bilip, işten de azıcık erken çıkıp formalarımızla Çarşı'ya yürüdük.. oralarda biraz takılıp bando-mızıka ve bilimum şakalar, komiklikler eşliğinde stada yürüdük..

maçta yediğimiz 2 golün de etkisiyle olacak ki nasıl mutsuzum, nasıl nemrutum; insanın çocuğu olsam sevilcek durumda diilim..
benim de bu mutsuzluğumu staddaki 30 bin kişi hissetmiş olsa gerek ki hepsi aynı takımı tutmasına rağmen birbirine girdi.. yumruklar ve sandalyeler havalarda uçuşuyo..
ambulans birini getirio, birini götürüyo..
fight club..
ben bir şeyi anlamıyorum: bu stad sandalyeleri hemen sökülebilen bişey mi?? ben bi tanesine baya asıldım asıldım mümkün diil gelmedi, gelmeyi bırak, kımıldamadı bile..
acaba türk filmlerindeki gibi, maçlarda action olsun diye bazı sandalyeleri yere vidalamıyorlar da, sahaya atılsın diye bırakılıyorlar mı??
federasyondan bu konuda bir cevap bekliyorum.. teşekkürler..

ama uzun lafın kısası şunu anladım ki; derbi lanetim sürüyor..
bu sene inönü'de gittiğim hiç bir derbiyi kazanamadık..
hadi onu geçtim, başka takımın kendi sahasında herhangi bir maçına gittiğimde de ev sahibi yine kazanmıyor (bkz.gs-antalya maçında gs'nin kazanamaması)
üstümde bir lanet var ama anlamadım..
egzorsizm hali mi acaba?? bi şeytan çıkartsam belki olur..
kkkkkııhhhkkkk..

tüm futbol terörüne rağmen erkeklerin maç öncesi ritüeline yine hayran kaldım..
kızlar olarak bizim niye böyle ritüellerimiz yok??
gerçi bazı aksiyon planları üzerinde çalışıyorum.. ama henüz bizi dünyadan o kadar koparıcak, dikkatimizi kitleyecek bir şeyler bulamıyorum..
hermes birkin ne güzel derken, hoopp aklına sevgilisi gelio, sonra tam sevgilisini düşünürken saçlarımı acaba
kestirsem mi gelio, sonra 19 Mayıs'ta bikini giyicem-acaba diyet mi yapsamlar geliyor falan zor yani saatlerce kadınların dikkatini bir yerde tutmak..
focus max 15 saniye..

uzun lafın kısası geç başlayan süper final maceram erken bitti canlarım..
kendime yepyeni bir spor heyecanı bulsam iyi olcak..
bu hafta basketbol playoff'ları başlıyor, ona mı sarsam acaba? nispeten daha medeni bir ortamda geçiyor sonuçta..
ya da polo belki.. hem daha klas, hem daha sofistike.. hmmmm?!?!

sizi konuyla ilgili güncellicem..

iyi haftalar,
yarın tatil olmasa bu kadar da tatlı olmazdım söyliyim..

MyMüjjjj





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder