1 Aralık 2011 Perşembe

rock star tribi

kış boyunca bu soğuğa dayanmak için tek motivasyonum konserler.. özellikle babylon ve salon'daki konserler ufak ve samimi bir ortamda geçtiğinden gerçekten süper eğleniyorum, çıldırıyorum, kendimi bozuyorum, çizgimden çıkıyorum.. farkındaysanız da ne yazıcağımı unuttuğum için şu an anlamsızca uzattıkça uzatıyorum, heralde daha da uzatamam diyorum ama uzatıyorum uzatıyorum..

----

tamam toparladım..

----

konserlerde neşemi bozan "ah be keşke bu da olmasa" dediğim çok önemli iki konu var..

1-gelen grubun mutlaka türkçe bir şeyler söyleme çabası..
benim gerçekten hiç bu şekilde bir beklentim yok söyliyim de.. ve kimin var onu da çok merak ediyorum, tanışmak istiyorum..
orada olmamın tek sebebi şarkılarını beğenmem, tarzını beğenmem ve bazen de direk kendini beğenmem olabilir.. ancak asla ama asla türkçe konuşması benim için bir motivasyon değil, aksine oldukça irite edici..
bu çaba neden??
efendi gibi sanatını icra et, kendi dilinde teşekkür et ya da hadi evrensel olsun diye bir tenks de, sonra bas git.. niye kendini bozuyosun??
sen teşekkürler demesen, biz senin için "hmmmm bak seeeeen dilimizi bile öğrenmemiş, cesuuuuur" demicez senin için, rahat ol..

2-lütfen artık 80'lerde yapılan bu bis modasına biri son versin.. bu bise çıkma durumu grubun bütün karizmasını yerle bir edio... yaa efendi gibi bir kerede çık, şarkılarını söyle git, sonradan zaten 4 saniye sonra geliceğini bile bile sahte sahte gitarını yere koyup gitmeler falan oluyor mu artık 2011'de?? en az bir evcilik oyunu kadar sahte ve samimiyetsiz bir hareket olduğunu düşünüyorum..

bir gün konser sonunda bozuk bir türkçeyle "teşekkürler istanbul" diyip bise çıkmayan bir rockstar görürsem orada nikahı basıcam.. çok netim, çok kararlıyım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder