bayanlar size olayı tüm detaylarıyla anlatıyorum..
erkek arkadaşlarınız-kocalarınız maça gittiğinde birebir bunları yaşıyor, dolayısyla adımları iyi okuyun..
ilk önce ritüeli yerine getirmek için beşiktaş çarşı'ya indik.
süper bir ortam var.
bundan sonra maça gitmesem bile maç günlerinde oradan geçmeyi planlıyorum.
insanlar inanılmaz kopmuş, gerçekten o anda herkes mesleğini, normal hayatını falan unutmuş ve orada sürreal bir ortamda takılıyorlar.
o kadar erkek bir ortam ki o an bir ölçüm yapılsa testeron hormonlarım iki katına çıkmış olabilir..
neyse bu arada çarşı'da bir sürü arkadaşımı görmem de ekip içindeki popüleritemi artırdı, zaten çoktu, iyice tavan yaptı. nasıl popüler, nasıl sevilen bir insanmışım ki adeta hayranlarım tarafından kucaklandım.
herneyse..
oradan da yürüye yürüye, yaklaşık 2000 kişilik bir grupla stada gittik..
bu arada çılgınca söylenen şarkıları tam bilmediğimden katılamıyorum ama ezberlemeye çalışıyorum..
stada girişimiz de tabiki bir brezilya dizisiydi.. itiş kakış atlaya zıplaya yeni açıktaki yerimizi aldık.. ama bir sonraki maçta kapalıdayım çok net söyliyim.. çünkü kapalı, taraftar grubu içinde hem daha prestijli hem de üstü kapalı (doğal olarak) olduğu için bir bağırsanız sesiniz iki çıkıyor yani eğer orada olsaydım şu an boğazım da ağrımıyor olacaktı hem de taraftar daha coşkulu..
neyse yerimizi aldığımızda maç başlamıştı zaten.. ben daha ortama ısınırken falan hop ilk gol oldu, sevinmeler çıldırmalar falan yaşandı..
bu arada da gözleme başladım..
erkekler maçta gerçekten saçmalio, çıldırıo, kontrolünü kaybedio.. gerçekten ilk insana dönüyolar..
hayatlarında bu kadar içten bir sevgiyle bağlı oldukları başka bir meta da olduğunu hiç sanmıyorum..
bayanlar bence bu sevgiye saygı duymak gerek..
bizim hayatımızda bu kadar manyaklaşabileceğimiz hiç bir şey olduğunu sanmıyorum..
hangimiz sex and the city ya da bir başka dizi ya da en sevdiğimiz çanta için aşağıdaki hale girebiliriz ki??
herifler sevdikleri adam uğruna 5 metre demire tırmanıyolar!!
artık bu görüntüden sonra kimse beni örümcek adamın sadece bir hayal kahramanı olduğuna inandıramaz!!
herif bir tek avuç içinden psst diye ağ atmadı.. ki onu da bence afişe olmamak için yapmadı...
bu maçtan sonra söyleyebileceğim tek şey: erkeklerin hayatta bir şeye böyle bir tutkuyla bağlandıklarını görünce bir an erkek olmak istedim.. çok inanılmaz bir şey.. dikkatleri dağılmıyor, vazgeçmiyorlar, tam küfrederken bir anda sevgi dolu oluyorlar falan çok acaipler..
bence bizim hayatımızda tam olarak birebir bunun yerini tutabilecek bir an yok!!
indirim zamanlarını düşünüyorum ama böyle demirlere tırmandıracak bir indirim de oldu mu hayatımda hiç hatırlamıyorum..
herneyse..
aslında bence maç boyunca sayılmayan golümüzde yaşadığım aşırı sevinmeler, kopmalar, çıldırmalar dışında iyi bir performans sergiledim..
bu vesileyle de futbolla ilgili öğrenmem gereken çok ciddi bir eksiğimi farkettim: sayılmayan golleri anlamıyorum..
bir tek işte o golde etrafa bi bakaydım ve sayılmadığını göreydim iyidi ama napalım o kadar da olur.. sonuçta anlayanlar da gide gele anlamaya başladılar heralde, yoksa kimse ilk maçından ofsaytı anlayamaz..
ki bence ofsayt diildi eheheuue :)
vee iyi haber: bundan sonra daha çok maça gitmeye karar verdim.
hatta haftaya da bjk-fb basket maçına gidicem.. daha önceden basket maçına gittiğimden o konuda biraz daha bilinçliyim neyse ki..
ancak yaptığım incelemelerde Çarşı'nın mizacıma biraz daha uygun bir taraftar grubu olduğuna karar verdiğimden sonraki maçlarımı onlarla izlemek istiyorum..
kızlar size ufak bir notum var:
maçta küfür eden kız çok itici bir görüntü.. maça gidin, sevinin, bağırın falan ama küfür etmeyin nolur..
ama kesinlikle maça gidin, bol bol gidin.. hem süper eğlenceli hem de bu kadar çok erkeği bir arada görebileceğiniz başka bir oluşum olabileceğini sanmıyorum ;)
son olarak öğrendiğim bir tezahuratı da sizlerle paylaşmak istiyorum:
oleeeeyyyy
beşiktaşım oleeeeey
beşiktaşım oley
beşiktaşım oley
beşiktaşım oleeeey
maç kankalarım engin ve tolga'ya da sonsuz sorularım karşısındaki sabırlarından dolayı teşekkür ederim :)
beyler bence deplasmanlara da gidelim?